Gece Kuu - Tumblr Posts
Şşşş sakin ol! Sen her zaman yalnız bir kadındın. Halledersin canım.
From red to black
Kimse unutturmasın bana dün gece şu sokaktaki yalnızlığımı. Ona göre konumlansın hayatımda herkes. Ben dün gece yine yanlış birilerine güvendim sanırım.
Ateş büyüyendir insanla.
İnsan ateşle oynamasa, ateş oynar insanla.
Yağmur, sıcak çikolata, kitap, Bench kafe = Hüzünlü huzur
Unutma! Yalnızlık bir ceza değil bir ödüldür gelişmek isteyen insana.
Yine beni karşılamaya gelmiş
Eğer bir şeye sahip değilsen onu kaybedemezsin.
"Obsession takes everything and gives you more. A beautiful addiction turns into an art... It's not about effort. It's about what feels effortless."
Bi kızım olsun, ben onu dünyalar kadar seveyim. Başka da hiçbir beklentim yok bu maneviyatsız hayattan
Hiç kimsenin saçlarını sevmek için vakti yok, babanın dâhi.
Fire on fire would normally kill us but this much desire together we're winners
They say that we're out of control and some say we're sinners.
But don't let them ruin, our beautiful rhythms.
İlk defa gece denize girdim. Yıldızları izledim denizin dalgalarına uzanıp. Hiç bilmediğim bir şehri tek başıma gezdim. Yeni insanlarla tanıştım. İlk defa öpüştüm, ilk defa seviştim.
Ölmekten vazgeçtikten sonra yaşamadığım her şeyi yaşamaya karar verdim. Hayatı kovalamıyorum artık. Geç kalmıyorum hayata. Yavaşça yaşıyorum. Yarın ölüm beni bekliyormuş gibi değil.
Yerdeki kan izleri duruyor gözlerimin önünde. Gülümsüyorum artık. Geçti, diyorum. Yaşamanın neşesi benim.
Kendi kendimin ışığı benim, diyorum.
Bileğindeki izlere bak! Hayattasın.
Sen iyi hayatta kaldın güzel kızım.
Terk edilme travması:Hayatıma yeni birinin girdiği ilk anda hayatımdan ne zaman çıkacağını, beni ne zaman bırakacağını düşünürüm.
Kabullenemeyiş: Bir zamanlar herkesin altında ezilmiş olan egom, geçmişteki küçük varlığını korumak uğruna üstün olmayan herhangi bir varlık biçimini kendine yediremiyor. Her zaman her konuda en iyisi olmaya çalışmak ve birisinin terk edip gidebileceği bir kadın olmayı hazmedememek gibi...
Ten teması: ilkler unutulmaz derler. Seviştiğimiz insanlar sistemimize dâhil olur. Kadın ve erkek olarak kök çakradan bağlanırız. Çeşitli sıvıların ve enerjilerin yoğun bir değiş tokuşu gerçekleşir. Özellikle kadın bedeni doğurgan taraf olduğundan; ruh, bilinçaltı ve beden profesyonel bir ilişki dâhi olsa karşısındaki insanı çocuk doğurmaya layık olarak algılar.
7 Ekim 2024
1.42
Dün gece Eren geldi. Vodka getirmiş. Sevdiğimi bildiğinden olduğunu sanmıyorum. Tesadüftü muhtemelen. Garip... Birkaç ay önce ilk öpücüğümü verdiğim çocuk yanımdaydı ancak hiç dokunmak gelmiyordu içimden.
O geldiğinde zaten kafam epey güzeldi. Vodka için ısrar etti. İki kadeh vodkadan sonra başım çok hızlı dönmeye başladı. Ameliyattan önce kusmazdım hiç. Ameliyattan beri alıştığım şekilde sakince kusmaya gittim.
Mide bulantım geçmediğinden biraz uyumak istedim. Eren beni kaldırmaya çalıştı. Kahve yapmaya gitti. Döndüğünde uyanıktım. Ayak seslerini duydum ancak sesimi çıkarmadan gitmesini bekledim. Gerçekten başım çok dönüyordu.
Sabah altıya yakın uyandım. Kendimi Eren'e karşı suçlu hissettiğimden onu kontrol etmeye gittim. Başının altına yastık bile koymadan koltukta uyuyakalmıştı. Ev buz gibiydi ve üstünde örtü yoktu. Uyandırıp yanımda uyumasını söyledim.
Yanıma geldiğinde sadece arkamı dönüp tekrar uyumaya çalıştım. Arkamdan sarıldı. Görünürde o da uyumaya çalışıyordu ancak nefes alış verişi aksini söylüyordu.
"Uyuduğundan emin misin sen? Çok hızlı nefes alıyorsun."
"Bilmiyorum." dedi. Bir süre sonra beni hafifçe çekip üstüme yöneldi. Dudaklarını dudaklarıma bastırdı.
Başta karşılık vermeye çalıştım. Ancak tanıdık bir his değildi. Bir şekilde bedenim kendini geri çekmeye çalışıyor gibi hissettim.
Tilki geldi aklıma. Onun dudakları... Yüzüne bulaşan kırmızı rujum...
Durduk. Uyumak istediğimi söyledim. Eren bir iki kez daha öpmek istedi beni. "Artık tepki bile vermiyorsun." dedi.
"Çünkü istemiyorum."
"Zaten başından beri istemiyor gibiydin. Kafan başka yerdeydi. Doğru muyum?"
Sustum. Doğruydu.
"Bir şey soracağım ama dürüst ol."
"Sor."
"Hâlâ bakire misin?"
"Hayır."
"Yanlış anlama seni yargılamıyorum ama nasıl karar verdin buna? Sen farklı şeyler düşünüyordun bu konuda."
"Düşünmedim. Yaptım sadece. Normalde yaşadığım ufacık ten temasında bile suçlu hissederdim hep. O gün mutluydum. Suçlu hissetmedim. Mutlu olduğum hiçbir şey yanlış gelmez bana. Yine normal öpüşmeyle başladı sonra ben de istedim."
"İstedin?" diyerek şaşırdı Eren.
"Evet istedim."
Birbirimize sırtımızı dönüp uyuduk. Saat on gibi tekrar uyandığımızda Eren aynı soruları sordu inanamıyormuş gibi. Haklıydı tepkisi. Haziran başında eli erkek eline değmemiş hâlde bulduğu kızdan dinliyordu bu hikâyeleri.
"Çaycumalı vardı bir tane?" diye sordu.
"O çok önemli değildi. Ama Tilki farklıydı. O adam gerçekten tam benlikti." dedim. Ardından her zaman tekrar ettiğim şeyleri söyledim:
"Yapacak bir şey yok. Uzağız zaten."
Eren gittikten sonra yine evi temizlemeye koyuldum. Keyfim yerindeydi ama garip bir şekilde evim ne kadar temizlesem de temizlenmiyor gibi hissediyorum bugünlerde. Yalnızlığın sessizliğinde biraz daha düşündüm.
"Hep çalışkan adamlara hayran kalıyorsun. İncelikli, hedefleri olan, hayatını kendine adamış... Sen boş insanları sevmiyorsun. Boş kaldığında kendini bile sevmiyorsun. İki insan kendi hayatlarında birer birey hâline gelmeden birbirlerinin hayatına dâhil olmayı başaramazlar. O hâlde bir başkasının hayatına dâhil olmaya çalışmadan önce bir birey olmalısın."
Evi güzelce temizledim, ailemle görüştüm, geri dönüp tavuk pilavımı yaptım. Çello çalıştım. Dizi izledim. Sabah erken kalkmaya yemin vererek uyumaya geçtim.
Uyku tutmadı bir türlü. İçimde ukte kalan bir şeyler rahatsız etti yine. Bir sigara yakmaya kalktım. Sigara iki oldu, üç oldu...
"Artık uyu." Dedim kendi kendime.
"Yarın bugünden daha verimli olacak. Büyük adam olacağım ben. Hemde kadın başıma! Abimden de büyük! Hayran olduğum herkesten büyük olacağım."
Söz verdim kendime. Bu sene kafamdaki tilkilerin hiçbirinin kuyrukları birbirine dolanıp zihnimi bulandıramayacak.
Öpsene beni tam da bu gece
İnancım kalmamışken hiçbir şeye
"Benim kızım çok üzülüyor."
Annem demiş.
Affet anneciğim. Söz bir daha kimse üzemeyecek senin kızını.