syhmspmk - şeyhmus
şeyhmus

345 posts

Ilkbahara Selam Olsun

ilkbahara selam olsun

darlanırım her aklıma gelişinle. vazgeçme hatalığı, seni unutturmadı geçen zaman içinde... arttı giderek hasretin. oysa ki yeni varoluş gerekirken!


More Posts from Syhmspmk

10 years ago

Hayatın Sırrı

  Siz mi insanlara mecbursunuz,başkaları mı size?   Hayatın sırrı bu cevaptadır!                                         ***   Konuya basit bir yoldan girelim:   Biz mi ağaçlara mecburuz,ağaçlar mı bize?   -Biz ağaçlara mecburuz.Meyvesiz ve yeşilliksiz olamayız çünkü...Isınmak için                                 dala,yaprağa;yemek için meyveye;kapı,pencere,tavan,merdiven yapımında gövdeye                   ihtiyacamız var.Şu halde insan,ağaca mecburdur!                                       ***   Hayvanlar,biz olmadan da yaşarlar.Ama biz onlarsız tenhalardayız!   Sütü,yağı gerekli önce...Kılı,yapağısı...   O olmazsa tarla sürülmez,dik yamaçlar nadaslanamaz.   Atı ehlileştirip de üstüne binen,binip de uzak ufuklara meraklar salan,yedi iklimi kıyı                       bucak harmanlayan,bizim atalarımız.   Neymiş?   İnsan,hayvanlara mecburmuş!                                        ***   Suya da mecbur beşeriyet...   Demire,çeliğe,buğdaya,ekmeğe...   Ve elbet paraya da!..   Paranın ise bize mecburiyeti  yok.   Altının yok,dövizin yok.Ama bizim onlara var!   İnsanın sıradanlığını anlayabiliyor musunuz?   Bir de kalkar,hant hant övünürüz!   Her şeye ve herkese mecbur olduğumuz halde hem de...                                        ***   Beze,pamuğa bile mecburuz biz...   Tavuğa.civcive,ota,çimene,çiçeğe...Ayaza,kara...Buluta,güneşe...   Kendini  bulunmaz Bursa kumaşı sananlar;merhaba!...                                        ***      Bir de kişinin kişiye mecburiyeti var.   Burada azıcık duralım,şöyle bir suali hatırlayalım:   Toplum size mecbur mu?   Yoksa siz mi topluma mecbursunuz?"Toplum bana..." diyorsanız önde gidenlerdensiniz:   İş adamısınız,sendikacısınız,sanatkar,uzman veya devlet adamı,Yahut vazgeçilmez                       eğitici,ekonomist,artist...   Toplumun mecbur oldukları,tarihle satranç oynayan ve her oyunda "Şah!"diyen bahtiyarlardır.   Onlardan olunuz.                                          ***   Doktorsanız,tıp size mecbur kalmalı.   Yazar iseniz,kağıt size mecbur;mürekkep,makine,cemiyet mecbur.   Hayatın sırrı bu cevaptadır.Bir daha düşünün:   Siz mi başkalarına mecbursunuz,başkaları mı size?..  


Tags :
10 years ago

suyun masumiyeti

kayboluyorum...

siman yaşamama engel!

terkedile beri,

bulamadım kendimi.

giderek engelli bir

vaziyete doğru

yol alıyorum...


Tags :
10 years ago

biraz heyecan dolu yazıldı

heyecan olmadan asla!

duygular,heyecanla yol bulur.

için kıpır kıpır olmalı.

canlılıktan ölmelisin...

düşünmek çaresi değil herşeyin;

aksiyonerlik lazım.

ne yaptığını bilmiyorsan,

çekil yoldan.

ezilme tehlikesi yüksektir,

böyle durumlarda.

tarumar olmak istemiyorsan,

al heyecanını

koyul yola!

kolay gelsin...

#resim alıntıdır


Tags :
10 years ago

emrediyorum,yap bunu!

ayağına kadar gelmişti fırsat.

önemli değil,kaçabilir..

beklemelisin.

işte bu önemli!

karanlıkta yürürken ışığı hissetmelisin.

hayal kurmalısın,en gerçeğinden,

hayal edilemeyenler gerçekleşemez!

fırsatlara yol açmak,onlara yol göstermek..

yap bunu.

ne olursa olsun..

yap...

#resim alıntıdır::http://www.pronon.se/Featured/Now/i-qXVvck3


Tags :
10 years ago

Zeze Gibisi Yok!

  "Özlenmeyi haketmiyorsun! Ama özleyeceksem de sana ihtiyacım yok.Sen kim oluyorsun ki?Seni sevmek için senden izin mi almıştım? Hatırlatır mısın bana,ne zamandan beri senin isteklerinle hareket ediyorum?" İçimdeki Zeze'yle karşılıklı konuşmalarımdan biriydi bu.Evet efendim,Şeker Portakalı'ndaki o asil çocuk olan Zeze! O kitabı yaklaşık üç ay önce okumuştum.Hala etkisindeyim.Daha doğrusu kahramanıyla hala görüşüyorum. Aslında okuduğum kitapların etkisinde uzun süreli kalan biri değilim.İstesem de kalamam. Zira bir kitaptan diğerine atlayıp duruyorum.Haliyle belli bir kitaba bağlan(a)mıyorum.Ama bu durum farklı. Zeze'yi kaybetmekten korkuyorum.Onun varlığı yalnızlığımı örtüyor belki de. Zeze ile aramı iyi tutmaya çalışıyorum.Olur da beni Portuga'yla tanıştırır diye umut ediyorum.Aslında ölmüştü.Fakat bende Zeze gibi düşünüyorum:O ölmedi,Zeze varoldukça o da yaşayacak. Geçenlerde beni ablasıyla tanıştırdı.Gloria.İnanılmaz derecede sevecen ve tatlı.Henüz beni şeker portakalıyla tanıştırmadı.Bir iki sefer konuyu açmak istedim.Ama Zeze oralı bile olmadı. En çok sözettiği kişilerden birisi de Cecilia Paim.Dünya üzerinde onun kadar anlayışlı ve duygulu bir insan yokmuş. Zeze ile yakın dostuz.Müthiş bir dinleyici ve öğüt verici bir insan.Onunla yalnız kalmak için can atıyorum. Ve Zeze gitmek istediği güne kadar beraber olacağız. Söz verdi bana.Habersiz çekip gitmeyeceğine dair söz verdi... Zeze ile ilgili yazacak çok şeyim var.Şimdilik bu kadar.  "Şimdi acının ne olduğunu gerçekten biliyordum. Ayağını bir cam parçasıyla kesmek ve eczanede dikiş attırmak değildi bu. Acı, insanın yüreğini paralayan ve sırrını kimseye anlatmadan birlikte ölmesi gereken şeydi. Kollarda, başta en ufak güç bırakmayan, yastıkta kafayı bir yandan öbürüne çevirme cesaretini bile yok eden şeydi."


Tags :