345 posts
Zm Yine Sensin!
Çözüm Yine Sensin!
İçimin en ucra köşesinde anlaşılmaz,dayanılmaz bir acı.
Denge kaybına uğramam,ayakta kalamamam,kırmızı akan kanı beyaz görmem...biyolojik bir sıkıntıdan ibaret değilmiş.Doktor öyle diyor.Uzman bir psikolog öneriyor sağolsun."Psiko-" kelimesi bile yetebiliyor insanların korkması için.Beni de etkilemiyor değil aslında.
Neyse randevulaşıyoruz hekim beyle.İki gün sonrasına anlaşıyoruz.Aradaki iki gün hasta değilken,fena hissetmeme yetiyor.
...
Velhasıl günler akıyor ve kendimi doktorun ofisine atıyorum:olup bitmesini istememde bir tuhaflık yok herhalde.
Merhabalaşıyoruz.Hal-hatır kısmını da es geçmiyoruz.Hal,hatır!
Ofisin maşaallahı var hekimin.Konfurlu kanepelerden kendime de almam lazım.Duvarlardaki resimlerden anlaşılıyor bir psikoloğun odasında olduğunuz.Doktor baya bakımlı birisi.Boş zamanlarında mankenlik yapıyor olabilir.Uzun boylu,zayıf,gözlüklü ve galiba saat tutkunu.Ayrıca masasının sağında para koleksiyonu da var.Tek ortak noktamız.Eski paraların verdiği haz inanılmazdır...
Tıbbi geçmişimden konuşmaya başlıyor.Konuştukça konuşuyor.Nihayet kendi sahasına gelebildi.
O sordu,ben cevapladım.O sordu ,ben anlattım.Başka bir yerde tanışmış olsaydık iyi arkadaş olabilirdik aslında.İkiye bir paslarımız en katı savunmaları bile yıkardı,emin olun.
Sorunlarımı analiz etmeye başladı sonra.
En büyük sıkıntının kendini yalnız hissetmem olduğunu söyledi,tüm asaletiyle!Ruh yalnızlığından bahsetti uzunca.Çözümünüz nedir hocam diye atlıyorum.Bıraksam susacağı yok.
"Çözüm yine sensin"demez mi.Sustum.Farklı bir şeyler bekliyordum ama o bilineni söyledi...Sonra o da sustu.Bakışlarından anlayabiliyordum,kirpik altından sırıttığını.
Neyse,ikinci seans için ileri bir tarihte anlaşıyoruz.Ofisinden çıktığımda yine kendimi gördüm.
Keşke bende psikoloji okusaydım diye geçirdim içimden.İyi psikolog olurdum kesin.
More Posts from Syhmspmk
Blogda Neden Yazıyorum?
Bir bayram daha geride kaldı.Aile ziyaretleri yapıldı.Eller öpüldü.Harçlıklar yine alınmadı.Ve bayram tatili su gibi geçti."Bayramda ne yaptınız çocuklar?" sorusu kulaklarımda çınlamakta.Öğretmenlerimiz sağ olsun.Onlardan geriye kalan kalıntılardandır bu soru cümlesi. Bu bayramda aynı geçti benim için açıkçası.Çok duygusuz,çok hissiz..Tamam,yine kavurmaları mideye indirdik de midenin mutluluğu ne yazık ki çözüm değil bazı şeylere. Ne bileyim.Nasıl anlatayım bilemiyorum ki! İçlerde bir yerlerde yaklaşık on beş yıldır henüz anlayamadığım bir sıkıntı var.Kabul ediyorum:yazdığım şiir ve yazıların betimlemesi genelde yalnızlık üzerine oluyor.Zaten beni yazmaya iten temel faktörde bu histir. Ve bu his,iki kelimeyi bir araya getiremeyen 'beni',bana cümleler kurdurtmaya zorluyor. Galiba bazı şeyler yazıldıkça tedavi kapısı açılabiliyor.Yazdıkça o his giderek azalıyor ki yazmaya olan takatim de artmış oluyor.Bir şeylerin rotasına girdiğini gördükçe yazma şevkim artıyor. Etrafınız sizi anlamayan insancıklarla doluyken,yazdıklarınız ;hiç tanımadığınız kişilerce okunuyor ve geri dönüşler alıyor olmanız "yalnızlık" hissini ister istemez bertaraf edebiliyor. Neden kendimi anlatma çabasında olayım ki beni anlamayanlara?!Ne halleri varsa görsünler.Bana,beni anlayan blog okuyucularım yeter! Blogda yeni yayın paylaşmaya can atıyorum inanın.Çünkü yazdıklarımı okuyan kitlenin çoğunluğunu benim gibi "yazma" ile doyabilen insanlar. Türkiye'nin ve ya dünyanın bir tarafında benim gibi düşünen insanların varlığı hayata olan inancımı artırıyor. Tüm blog yazarlarına selam olsun...
senden sonra
nis/13
acı vermez oldu bana yalnızlık. iyi ahbap oluverdik, senden sonra... sensizliğine içiyoruz, her dakka başı! sen olmasaydın,bulamazdım: bu kadar içten bir dost. teşekkürler!
ŞP
cesaret
nis/13
durdu.bakmaya bulamadı
cesaret.
nasıl da kıymıştı kıymetlisine,
sözde.
aklına geldikçe söyledikleri;
iniyordu her defasında,
daha da şiddetlenerek
bıçak darbesi yüreğine!
keşke,dedi,birden:
ama keşmekeşlediğini
anladı.
uzaklaştı.
hükmedemiyordu ayaklarına.
durdu.
bakmaya bulamadı
cesaret.
ŞP
manifesto'm!
26eylül13 dayanırım bu acılara. yeni acılar üretmek anlamsız,. yük kotamızı artırmamalıyız. gidenler gitmiştir, gelenlere yol açmak gerekir. ansızın beliren umutlara inanmak, sarılmak lazım gelir. her an açık olmak, her an kapıyı aralık bırakmak yakışır. hayat çetrefilli, gidenler zaten afilliydi. her gidende balık masasında dem tutmak, çaresiz insanlara mahsus! muhabbet fedaileri olarak, yol-endam bilerek hareket etmek icap eder. kahır çekenler yok olanlardı. dar hayallerde gezinen avanaklardı. baharın gelişiyle canlanan çiçekler misali; nevbaharı beklemek, hasat vaktini kollamak işimizdir bizim! kalkıp, olup bitenlere inat çayı koymak, muhabbete,hoşbeşe zemin hazırlamak: yakışandır bana,sana,ona herkese... bu işte kural bu. 'kural' ağır kalır aslında. gönül işinde ne arar, suni bağlanmalar...
ŞP
fragman
ağustos/23
şimdilik suskunum.
gidenlerden,gelenlerden uzakta.
çaresizlik adım olmuş meğer,
ilk fırsatta kaçmak ise cabası.
sanırım kaçtıkça buluyorum
onlayken bulunamayan altın misali huzuru.
tuhaf.
uzaklaşmama sebep kişi belliyken
hissedilen kaçış,tüm insanlığa olan öfke..
akıllı biriyimdir.
bir köşeye oturup düşünüyorum.haliyle.
film şeridi gibi
akıyor önümden,
onsuzluktan bu yana geçen:
aksiyon-gerilim-korku-macera-dram filmim.
eleştiriye açık biri olarak bilirim kendimi
ama filmin kalitesi fena sayılmaz.
on üzerinden sekiz veriyorum.
galiba,
pek yakında vizyonda olacak hayat serüvenim.
yönetmen koltuğunda:
sevgili hazretleri!
kendilerini onurlandırmak adına;
ne festival varsa katılacak,
mümkün mertebede
oscara da başvurulacak!
kürsülerde ödüllerini toplarken
konuşturacaklar.
işte beklenen,tasvir edilen anlar...
yüksek ihtimal:
övecektir kendisini,
başarılarını anlatacak,
filmin kusursuzluğundan bahsedecek,
içeriğini özetleyecektir ama
kişilere vurgu yapmayacak.
ve
film tekliflerine
açık olduğunu beyan edecek!
olan yine sektördeki garibanlara olacak!
başrolde oynalınan ilk ve son film
olacaktır aktör için.
gelecek olan senaryolara kapıları kapatacak,
oyunculuktan feragat ettiğini açıklayacak
ve
bilinmezliğe yol alacak...
ŞP