Anlaml Szler - Tumblr Posts
Tezer Özlü şöyle diyor;
Hiç kimseyi yalan söylediğini anlayacak kadar tanımak istemiyorum.
Beğendiğiniz bedenlere, hayalinizdeki ruhları koyup, aşk sanıyorsunuz.
Ruhunun yaşadığını anlatan gözlerin var çocuk... Gerçek olduğunu bilmem için görmemin yetmediği, bakmam gereken gözlerin...
Gözlerini kaçırmadan konuş benimle.
Yalan söylediğini bu kadar belli etme lütfen...
Yalan söylediğinden değil,
Gözlerini kaçırarak konuştuğundan yalan söylediğini görmeme sebep oluyorsun.
Kırılıyorum... Fark etmiyorsun...
Perşembe
Yeni bir ateş söndürür başkasının yaktığını
Yeni bir acıyla hafifler eski bir ağrı.
William Shakespeare -Romeo ve Juliet
Konuşmuyor, anlatmıyor diye hissetmiyor sanmayın.
Kimisi içine atar çığlıklarını.
Sana yolculuk yapmak istiyorum.
Kes yüreğine bir bilet; ''can'' kenarı olsun.
Ve sadece fiziksel olarak ölmez insan. Ruhu ölen insanlarda vardır, duygularının kefene koyulup karanlık bir mezara gömülen.
''Ölmüş olan biri artık hiçbir şey istemez. Sevilmeyi de, kendisine acınmasını da, teselli edilmeyi de.''
-Bilinmeyen bir kadının mektubu kitabından-
Nedir nedeni gitmenin?
Evimin önündeki o sokakta artık gezmemenin?
Yağmuru izleyip gülümserdin.
Sonra hayaller kurardın ve bir gün gerçekleştireceğini söylerdin.
Bedenin uzaklaşmış...
Ruhumsa hala yakın sana.
Hissetmek midir gerçeklik?
Yoksa duydukların mıdır gerçekler?
Sana anlatılanlara inanır mısın daima?
Hep de güvendiğin insanlardan duyduğun yalanlara...
Ve yorgunluktan çatallaşmış sesine birkaç kelime sıraladı; Lütfen kal...
Belliydi, bitikti.
Gereksiz insanlara fazla zaman harcamış, yorgunluktan ve düşünmekten kendini öldüren birine dönüşmüştü...
Düşünme
Yaşanması gerektiği için yaşanmış, daha fazla yaşanması doğru olmadığı için bitmişti.
Artık düşünme, üstünde durma.
Hayatında olması gerekenler yanındadır, olmaması gerekenler uzağında.
Seni seviyorum demedi ama şöyle bitirdi mektubunu; "Kanadından öpüyorum, kalbimin kuşu."
| Milena'ya mektuplar, Franz Kafka
Mesele dostluk, güven, yol arkadaşlığı...
Bir insanı sustuğu yerlerden tanıyabilirsiniz...
Kitapta şöyle bir şey okudum;
''Kalbime ayakkabılarınla girdiğin için hiç kızmadım. Bu hayatta seni kim incittiyse, hepsi için ben özür dilerim.'' diye yazıyordu.
Bak bazı kalpler, kendi incinmişliğinde dahi özür dileyebiliyor. Birini gerçekten her şeye sevmek bu sanırım...
''Bizi de bu acımak mahvediyor albayım'' dedim. ''Başkalarına acımakla başlayan bu tehlikeli duygu, her zaman kendimize acımakla son buluyor. Kendimize acımaktan, başka işlere zaman kalmıyor. Acımak, ancak soyut bir düşünce olabilir.''
Şu anda sana güzel bir söz söyleyebilmek için, on bin kitap okumuş olmayı isterdim, gene de az gelişmiş bir cümle söylemeden içim rahat etmeyecek: Seni tanıdığıma çok sevindim kendi çapımda...
Düşüncelerin etrafta döndüğü bir kasırgada kayboldum...
Cevabını bulamadığım sorularda boğulur gibi oldum...
Bir kahvenin içine panzehrimi sığdırana kadardı...
Ve tek bildiğim yorulduğum;
Çok, çok, çok yorulduğum...
Şey gibi;
Bir sürü şarkı var, ama sen hiçbirinde kendini bulamıyorsun... Ve asıl soru şu;
-Şarkılardan oluşan gürültüden mi bulamıyorsun?
-Yoksa zaten hiçbirine ait olmadığından mı?...
Kaybetmek zorunda olduğum her şeyi sana verdim
Vücudumu, ruhumu, en iyi mücevherlerimi...
Yeni birisi için hepsini çaldın ve sonra
En iyi halimi verdin...
Günahlarımı, en tatlı zevkimi
Benden daha az değerli biri için
Evet, sen benim Robin Hood'umsun...